|
Yazar
|
:
Abdullah AYDIN
|
|
Türü |
:
|
Baskı Yılı |
:
2016
|
Sayı |
:
11
|
Sayfa |
:
28-40
|
DOI Number: |
:
|
Cite : |
Abdullah AYDIN , (2016). HAFIZ ESAD DÖNEMİNDE SURİYE TÜRKMENLERİNE YÖNELİK ARAPLAŞTIRMA POLİTİKASI. Route Education and Social Science Journal , 11, p. 28-40. Doi: 10.17121/ressjournal.546.
|
9109 4783
|
Özet
Türkiye ile en uzun sınıra sahip komşumuz olan Suriye’de neredeyse unutulmaya yüz tutmuş, yüzlerce yıllık tarihi ve kültürel birikime sahip olan Türkmen soydaşlarımız bulunmaktadır. Suriye Türkmenleri, I. Dünya Savaşı sonucunda Suriye’nin Osmanlı Devleti’nin elden çıkması ve bu bölgede Fransız manda yönetiminin kurulmasıyla büyük baskılara maruz kalmışlardır. Aynı şekilde Hatay’ın Türkiye’ye katılması sürecinde ve sonrasında Arap hükümetleri, Türkmenlere karşı baskı ve asimilasyon politikası takip ederek onları kendileri gibi Sünni Müslüman olan Arap çoğunluk içinde eritmeye çalışmışlardır. Hatay’ın ana vatana katılmasından sonra Türkiye’nin Suriye’deki Türklerin haklarını korumaya yönelik bir politikasının olmaması ise Arap hükümetlerinin işini kolaylaştırmıştır. Suriye Türkmenlerine yönelik asimilasyon politikasını, 1963 yılından beri ülkede iktidarı altında tutan Baas Partisi ve 1970 yılından itibaren de Baas Partisi’ne egemen olan Hafız Esad, daha katı bir şekilde sürdürmüştür. Esad yönetimi tarafından Osmanlı bakiyesi ve Türkiye’nin casusları olarak görülen Türkmenler, birçok haktan mahrum bırakılmışlar, ülkede siyasi ve ekonomik alanda güç oluşturmaları engellenmeye çalışılmıştır. Esad döneminde Türkiye ve Suriye arasındaki sınır, su ve terör sorunu Türkmenlere yönelik baskı ve sindirme politikasını da artırmıştır. Bu asimilasyon ve baskı politikaları sonucunda Türkmenlerin bir kısmı Araplaşarak dillerini, hatta kimliklerini kaybetmişlerdir. Böylelikle Suriye’deki yüzlerce yıllık Türk varlığının izleri yok edilmeye çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler
Suriye Türkmenleri, Baas Rejimi, Hafız Esad dönemi, Araplaştırma politikası, Türkiye-Suriye ilişkileri
Abstract
Syria, our neighbor with whom Turkey has its longest border, is home to our Turkmen cognates sinking into oblivion who have a centuries-old accumulation of history and culture there. In the past, Syrian Turkmens suffered from dramatic pressures after Syria was taken out of the control of Ottoman Empire and a French mandate government was established in the region at the end of the World War I. Likewise, during and after annexation of Hatay by Turkey, the Arabian governments tried to assimilate Turkmens in the Arab majority, who were Sunni Muslim like them, developing policies of pressure and assimilation against Turkmens. The lack of Turkish policies for protecting the rights of the Turks in Syria following the annexation of Hatay by the country opened new doors for the Arabian governments in this regard. Baath Party, ruling the country since 1963 and Hafez Al-Assad, leading the Baath Party as of 1970, maintained the policy of assimilation against Syrian Turkmens more strictly. The Turkmens, considered as the remainder of Ottoman Empire and the spies of Turkey by Assad government, were deprived of many rights and prevented from creating political and economic power in the country. The border, water and terror problems between Turkey and Syria during the period of Assad worsened the policy of pressure and suppression against Turkmens. As a result of this policy of assimilation and pressure, some Turkmens were arabicized and has lost their language and even their identities. The traces of Turkish presence of hundreds of years in Syria were thus tried to be obliterated.
Keywords
Syrian Turkmens, Baath Regime, Hafez Al-Assad Era, Arabization Policy, Turkey-Syria relations