|
Yazar
|
:
Meliha Sözeri Özçelik
& Nilüfer ERGİN DOĞRUER
|
|
Türü |
:
|
Baskı Yılı |
:
2015
|
Sayı |
:
7
|
Sayfa |
:
470-492
|
DOI Number: |
:
|
Cite : |
Meliha Sözeri Özçelik & Nilüfer ERGİN DOĞRUER, (2015). GRAND PALAİS ‘MONUMENTA SERİSİ’ VE TURBİNE HALL ‘THE UNİLEVER SERİSİ’ SERGİLERİNDEN ÇAĞDAŞ SANATIN MEKANSAL ALGIYI TERSYÜZ EDEN YAPITLARI. Route Education and Social Science Journal , 7, p. 470-492. Doi: 10.17121/ressjournal.447.
|
9216 7691
|
Özet
Bu makale; Paris’te Grand Palais ve Londra’da Turbine Hall’de sergilenen Grand Palais ‘Monumenta’ Serisi ve Turbine Hall ‘The Unilever Series’ den seçilen, çağdaş sanatın mekansal algıyı tersyüz eden yapıtları üzerine odaklanmaktadır. Makalenin konusu bağlamında; Monumenta serisinden Anselm Kiefer’in “Falling Stars”, Richard Serra’nın “Promenade/Gezi”, Anish Kapoor’un “Leviathan” ve The Unilever Series’den Olafur Eliasson’un “The Weather Project”, Doris Salcedo’nun “Shibboleth” ve Ai Weiwei’nin “Sunflower Seeds” isimli yapıtları incelenmiştir. Çağdaş sanatın en etkili çalışmaları arasından seçilen yapıtlar sergilendikleri mekanlarda geçici olarak yer almışlardır. Bu çalışmalar, geçici olmalarına rağmen toplumsal bellek içerisinde kalıcı olarak yer bulmuşlardır. Makalede yöntem olarak; çağdaş sanatın mekanı incelenerek, gündelik hayatın mekanı içerisinde yeniden inşa edilen sanat yapıtlarına odaklanılmıştır. Seçilen iki yapının mimarisi ve tarihsel sürecine değinilerek, çağdaş sanatın seçilen örneklerinin mekanla kurdukları ilişki ile yapıtların izleyici algısını nasıl tersyüz ettikleri değerlendirilmiştir. Her bir yapıt mekanın verileri içerisinde farklı biçimlerde ve farklı algı düzleminde izleyici ile etkileşime girmektedir. Bu yapıtlarda sanatçının boyut, ölçek, gerçeklik yanılsaması, izleyiciyi yönsüzleştirme, mekanın verilerinin dışarısına çıkma gibi yöntemlerle izleyicinin algısını tersyüz ettiği görülmektedir. Bu algı biçimleri mekansal algının tersyüz edilmesi bağlamında değerlendirilerek, seçilen iki yapının verilerinin mekandaki sergilenen çalışmaların yaklaşım biçimini ne yönde değiştirdiği incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler
çağdaş sanat, mekan, algı, tersyüz etmek,heykel
Abstract
This Article focuses on the contemporary artworks chosen from Grand Palais “Monumenta” series in Paris, “The Unilever series” from Turbine Hall in London which turned the spatial perception inside out. Works of Anselm Kiefer, Richard Serra and Anish Kapoor from Grand Palais and Olafur Eiasson, Doris Selcado and Ai Weiwei from Turbine Hall has been chosen. In context with this article’s subject; Kiefer’s “Falling Stars”, Serra’s “Promenade”, Kapoor’s “Leviathan” from Monumenta Series and Eliasson’s “The Weather Project”, Salcedo’s “Shibboleth” and Weiwei’s “Sunflower Seeds” has been examined. These works chosen from the most ınfluential works of Contemporary Art were temporary works in the space that they were exhibited in. These works altough being temporary have become permanent in the communal memory. The Space of contemporary art has been examined and the artworks that are reconstructed in everyday life’s space are focused as a method in this article. The architecture and historic process of these two spaces refered and the relation of the contemporary artworks between the space and the everting of the wiever's perception has been evaulated. Each and every work interacts with the audience in different perception levels and in different shapes inside the space's data. These works seem to be everting the perception of the audience by methods like; rejection of the data that the space itself provides, making the viewer nondirectional, illusion of reality, scale and dimension. These perception forms are evaluated in context with evertion of spatial perception and how the data in the two structures chosen affected the approach of the works that are exhibited has been examined.
Keywords
contemporary art, space, perception, turn inside out, sculpture