Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. .
|
|
Yazar
|
:
Osman KAYA
|
|
Türü |
:
|
Baskı Yılı |
:
2021
|
Sayı |
:
59
|
Sayfa |
:
122-146
|
DOI Number: |
:
|
Cite : |
Osman KAYA , (2021). AHZAB SURESİ 33/37. İLE TAHRİM SURESİ 66/3. AYETLERİ BAĞLAMINDA VAHY-I GAYR-I METLUV MESELESİ. Route Education and Social Science Journal , 59, p. 122-146. Doi: 10.17121/ressjournal.2910.
|
1088 1009
|
Özet
Vahiy meselesi ve mahiyeti, öteden beri İslâm âlimleri arasında tartışılan konulardan biri olmuştur. Öyle ki vahiy meselesi tefsir, hadis, fıkıh ve kimi zaman kelam âlimlerinin konusu olmuştur. Özellikle“vahy-i metluv/okunan vahy” ve “vahy-i gayr-i metluv/okunmayan vahiy” konusu, dolayısıyla Sünnet’in vahiyle ilişkisi eskiden beri tartışıla gelmiştir. İslam âlimleri, Sünnet'in vahiyle ilişkisi konusunu tartışırken farklı görüşler ortaya koymuşlardır. Sünnet'in konumunu, mahiyetini ve ona verilecek değer ve statüyü belirleme açısından İslâm âlimleri tarafından yapılan tartışmalar, oldukça önemlidir. Hemen belirtelim ki Hz. Peygamber, inen Kur'an ayetlerini tebliğ, tefsir, tebyin ve tatbik ettiği gibi din alanında bazı hüküm ve esaslar koymuş, uygulamalarda bulunmuştur. Söz konusu uygulamalarını, Kur'an dışında Allah’tan aldığı vahiy veya ilhamla mı yoksa kendi re'y ve içtihatlarından mı kaynaklandığı konusu, tartışmanın nirengi noktası olmuştur. Şayet kendi re'y ve içtihatlarından kaynaklanmışsa Allah’ın uyarı veya onayının olup olmadığı değilse; Hz. Peygamber'in tecrübelerinden, toplumun örf ve adetlerinden ya da Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi önceki dinlerin hükümlerinden istifade ederek kendisinin şahsi kararı olarak ortaya koyduğu meselesi tartışılmıştır. İşte bu ve benzeri konular, İslam âlimleri tarafından doğru olarak izah edilmesi gereken konulardır. Kur' an ayetleriyle vahye dayalı Sünnet arasında böyle bir ayırımı yapan İslâm âlimleri, bu konuda bazı tabirler kullanmışlardır. Bu tabirlerden en yaygın olanı Kur’an’a “vahy-i metluv”, Sünnete de “vahy-i gayr-i metluv” ismini vermişlerdir. Bununla sünnetin vahiy olduğunu ima etmişlerdir. Ayrıca bu ayırım “vahy-i Celi” ve “vahy-i hafi” "vahy-i zahir" ve "vahy- batın” tabirleriyle de ifade edilmiştir. Müsteşriklerin ve onlara katılan bazı İslâm âlimlerinin yorumlarına göre ise sünnet vahiy değil, Hz. Peygamberin kişisel görüş ve yorumlarıdır. Onlara göre Hz. Peygamber, bu görüşlerinde zamanın şartlarından ve kendi tecrübesinden faydalanmıştır. Böylece, Kur’an’ın iki kapağı arasında yazılı vahiyden başka Hz. Peygambere her hangi bir vahyin gelmediğini iddia etmişlerdir.
Başlangıçta da ifade ettiğimiz gibi İslâm âlimleri bu konuları tartışmış ancak ittifak edemedikleri gibi birbirlerine tamamen zıt uç noktalarda yer almışlardır. Biz, bu konuya dair ortaya çıkmış eski-yeni bazı görüşleri, ana hatları ve delilleri ile kısaca incelerken, özellikle Ahzab 33/37. ve Tahrim 66/3. ayetleri kapsamında olayı izah etmeye çalışacağız.
Anahtar Kelimeler
Vahiy, Vahy-i Metluv, Vahy-i Gayri Metluv, Sünnet, Hadis.
Abstract
The issue of apocalypse and its nature have been one of the main subjects discussed amongst the Islamic scholars. The issue of apocalypse has been a subject of discussion for hadith, exegetics and fiqh scholars and sometimes for theologians. The relation between sunnah and apocalypse has always been discussed because of especially vahy-i metluv / apocalypse that has been recited and vahy-i gayr-i metluv / apocalypse that has not been recited. Islamic scholars suggest various ideas while discussing the relation between apocalypse and sunnah. The discussion conducted by Islamic scholars on importance of sunnah, its nature and the dignity to be attributed to it are of great significance.The Holy Prophet not only communicated the ayahs, expounded and applied them but also laid down certain rules. The reference point is whether he established these rules through apocalypse from Allah which are out of Quran or these were originated from his own observations. If these were resulted from his own observations and opinions, that is not directly notices or ratifications from Allah, Holy Prophet is said to have laid down rules as results of his own experiences and observations making use of unwritten social rules of the society and rules of Christians and Jews. These are the major issues to be discussed properly by Islamic scholars. Islamic scholars who make distinctions between Quran and Hadith related to apocalypse use certain terms. The most common of them “vahy-i matluv” used for Quran, and “vahy-i gayr-i matluv” for sunnah. They imply hadith to be result of apocalypse. This distinctions is also described as vahy-i celi, vahy-i hafi and vahy-i batın. Orientalists and Islamic scholars with the same opinion argue sunnah is not apocalypse but opinion and interpretations of the Holy Prophet. According to them the Prophet has made use of conjuncture and his own experiences. They assert the only religious rules with apocalyptic origin are the ones in the Quran. As above mentioned, Islamic scholars have discussed these subjects but have not received a common decision, even sometimes have stood at opposite ends. The present study outlines the old and new ideas about this subject and explains the subject especially in scope of Ahzab 33/37 and Tahrim 66/3.
Keywords
Vahy-i Metluv, Vahy-i Gayri Metluv, Sunnah, Hadith.
|
|