Özet
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE MAVİ SİMGECİLİĞİ VE SANAT
Mavi, Şamanizm’de, Eski Hint, Çin, Mısır ve Mezopotamya Uygarlıklarında sonsuzluğu simgeleyen ilahi bir renktir. Doğu’daki itibarına karşın mavinin Batı’daki konumu farklıdır. En eski Grek kayıtlarında mavi, bir terim olarak dahi yer almaz. Yahudiler maviye Doğu Medeniyetleri’ndeki gibi değer biçmişlerdir. Mavi, Ortaçağ’da Meryem’i temsil eder, Saint Denis mavisinin bulunuşunun ardından giderek önemi artar. Gerek Vérmeer’in resimlerinde gerekse Romantik Çağda hüznü ifade eder. Novalis’in romanında (1802) geçen mavi hasekiküpesi, ideallerin ve aşkın simgesi olur. Goethe’nin sarı-mavi teorisi 19. yüzyılda sanat dünyasını yoğun şekilde etkilemiştir. Maviye atfedilen tanrısal güç, sonsuzluk, birlik anlamları milletler-arası ortak olup Doğu kökenlidir. Batı kültüründe hüzün ve melankoli simgesi olarak da kullanılmış olan mavideki bu etki rengin soğuk tonlarının verdiği yalnızlık duygusundan kaynaklı olabileceği gibi Meryem tasvirlerinin yarattığı bilinçdışı etkiden de kaynaklanıyor olabilir.
Anahtar Kelimeler
Gök, mitoloji, ilahiyat, psiko-fizyoloji, Doğu-Batı, simge.