Özet
METAFİZİKSEL AÇIDAN ‘DERT’ KAVRAMI: DÎVÂN-I HİKMET ÇERÇEVESİNDE BİR İNCELEME
Anlam taşıyan bir varlık olarak insan, hayatını bir amaç/gaye/ideal uğrunda sürdürür. Amaçsız ve gayesiz olmak, insanı anlamdan arındırarak onu hayatın bir nesnesi konumuna düşürür. Hâlbuki insan, özne olarak taşıdığı anlamı idrâk edip faaliyete geçtiğinde aktif ve edimsel olmak durumundadır. Bu da şüphesiz, metafiziksel açıdan ‘dert insanı’ olmakla mümkündür. Dert kavramının, bilinen fizikî anlamının yanında metafiziksel anlamı da bulunmaktadır. Buradaki dert, insanın günlük meşguliyetlerinde karşılaştığı, üstesinden gelemediği ve zorlanarak yaptığı işte karşısına çıkan, ona sıkıntı veren bir hâl değildir. Dîvân-ı Hikmet’te geçen “dert” mefhûmu, bu anlamın tamamen ötesinde metafiziksel bir mânâyı ihtivâ eder. Yesevî düşüncesinde dert, kendisinden kurtulunması gereken gündelik diyebileceğimiz bir hâl değil, bilakis istenen ve övülen duruma işaret eder. Dertsiz insanı, insan olarak dahi görmeyen Yesevî’nin düşüncesinde dert, doğrudan insanın anlamına ilişkin olarak metafizik bağlamda kullanılır. Bu, insanı diri tutan öyle bir hâldir ki o kişi, derdiyle mutludur ve dert, insan için bir umuttur. Dert gittiği anda anlam da gidecek, sır kaybolacak, hayatın mânâsı yok olacaktır. Çünkü dert, insanı insan yapan, ona bir mânâ yükleyen ve insanın ontolojik bütünlüğüne vurgu yapan bir hâldir. Bu açıdan dert, Yesevî’ye göre insanı harekete geçiren, kemâle erdiren bir arayış hâlidir. Bu çalışmada dert kavramı, Dîvân-ı Hikmet’te geçen anlamıyla ele alınacak ve metafiziksel açıdan irdelenecektir.
Anahtar Kelimeler
Yesevî, Dîvân-ı Hikmet, Metafizik, Dert, İnsan, Anlam.