Özet
KORKU KAVRAMI ve SİNEMAYA YANSIMASI
Sinema var olduğu günden beri insanların duygularını, yaşanılan dönemin toplumsal, siyasal ve ekonomik koşullarını perdeye yansıtmaktadır. Bu nedenle de insanın doğasında her daim var olan korku kavramı değişkenlik göstererek sinemada kendine yer bulmuş ve tüm dünya sinemalarında ilgi görmüştür. Korku türünün başlangıcında canavarlar gibi öğelerin kullanıldığı Frankestein, Dracula gibi Gotik yazın sanatından etkilenen filmler yapılmış olsa da, zamanla korkunun kaynağının “insanın kendisi” de olabileceği gerçeği, Teksas Katliamı, Sapık, Testere gibi filmlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Gerek doğaüstü güçler gerekse insanın kendisi korku imgesi olarak sunulmuş olsun, temelde yatan sebep insanın ölümden ve ölüm sonrası bilinmezlikten korkması, bu korkuyu yenebilmek için bilinmez alanı tanımlaya çalışması korku sinemasının çıkış noktasıdır. Korku filmleri, kostüm ve makyajla, yaratılan karakterlerle, mekanın yaratmış olduğu korkuyla, sinemaya sesin eklenmesi ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte yarattığı efektlerle izleyicinin bilinçaltındaki korkuları ortaya çıkarmış ve onlara yenilerini de eklemiştir. Korku sineması toplumların yerel inanışlarına göre de şekillenmiş, her ülke kendi inancına göre filmler üretmiştir. Japonya’da geleneksel intikamcı ruh inanışının etkisi ile çekilen Ringu (Halka)serisi gibi filmler, Türkiye’de ise İslam etkisi ile çekilen Büyü, Dabbe serisi gibi filmler bu tanımlamaya örnek niteliktedir.
Anahtar Kelimeler
Korku Kavramı, Korku Filmleri, Türk Korku Sineması