Özet
SOSYAL ONTOLOJİ AÇISINDAN DİL VE YÖNELİMSELLİK
Sosyal kurumların temelinde sosyal uzlaşı ve toplumsal mutabakat vardır. Toplumsal uzlaşı ve mutabakat ise dil ve yönelim merkezli gerçekleşir. Sosyal anlamda dil, sadece kurumsal yapıyı tasnif ve tasvir etmez. Dil, esasında, kurumsal realiteyi bizzat yaratır, onu devam ettirir ve muhafaza eder. Kısacası sosyal realite, lengüistik ve sembolik tarzda gerçekleştirilir. Sosyal realiteyle ilgili diğer önemli bir husus ta her türden sosyal olgunun temelinde, kolektif yönelimselliğin oluşudur. Sosyal pratik ve sosyal etkileşim diye nitelenen olgular, temelinde yönelimsel davranış şekillerinin olduğu olgulardır. Bu çalışmadaki ana düşünce, kurumsal yapıların, yönelimselliğin ve dilin sahip olduğu kurumsal bir güç tarafından inşa edildiğidir. Sosyal ontoloji terimi, aslında, dil ve onunla ilgisi bağlamında zihin temelli görüşlerden yola çıkarak sosyal gerçekliğin doğasını açıklamaya yönelik çalışmaları içerir. Acaba sosyal geçekliğin yaratılmasında dil ve onunla ilgisi bağlamında yönelimselliğin rolü nedir? Bu çalışma bu ve benzeri soruları kısmen analiz etmeye yönelik bir çalışmadır.
Anahtar Kelimeler
Felsefe, Dil Felsefesi, Sosyal Ontoloji, Dil, Yönelimsellik.