Özet
MÜ’MİNİN HAYATINDA “GÜZEL SÖZ SÖYLEMENİN” BELİRLEYİCİ BOYUTU (İSRÂ SÛRESİ 53. AYET ÖRNEĞİ)
Arapça, özünde zengin bir dil olmakla beraber, Kur’ân-ı Kerim Arapçaya büyük bir katkıda bulunmuş, onun edebî boyutunu ileri düzeye taşımıştır. Tahrif olmamış veya edilmemiş kutsal metinlerin ortak paydalarından biri de insanları iyiye çağırmak, sosyal ilişkilerde tatlı bir dile sahip olmalarını önermektir. Kur’ân’ın, neredeyse baştan sona kadar ideal insan yetiştirme maksadını güttüğü söylenebilir. Kur’ân, kendisine iman edenlere, düşmanları da olsa insanî ilişkilerde kibar ve nazik olmasını, muhatapları kaba davransa da onlar gibi hareket etmemesini tavsiye etmiştir. Empati erdemi hem İslâmî hem insani erdemlerin başında gelmektedir. İslâmî öğretiler, bireysel ve toplumsal düzeyde kişinin kendisi için istediğini başkası için de istemesini tavsiye etmiştir. Bu erdemli toplumun oluşmasının ilk şartı ise bireylerin karşılıklı güzel ve muhatabı incitmeyen sözler sarf etmesidir. Bu çalışmada müminin hayatında güzel sözün önemi, Kur’ân’da nüanslarla vurgulanışları ele alınıp tahlil edilecektir. Bu nedenle İsrâ Sûresi 53. Ayeti esas alınmış ama onunla yakından ilgili diğer ayetler de irdelenmiştir.
Anahtar Kelimeler
Tefsir, Kur’ân, Güzel Söz, Kulluk, Müfessirler