Özet
NEW APPROACHES IN THE RELATIONSHIP BETWEEN METAPHOR AND THINKING
Günümüzde metafor fenomeni hakkında ileri sürülen kimi yaklaşımlar felsefe tarihindeki zihin, akıl, düşünme ve dil kavramlarına dair temel felsefi kabullerimizi sorgulamamıza sebep olmaktadır. Çalışmamızda metafor fenomenine dair geleneksel ve çağdaş iki yaklaşımı insani düşünmenin kurallılığı çerçevesinde değerlendireceğiz. Geleneksel yaklaşımlar açısından metaforun şiir ve hitabet alanlarına ait mecazi dilin bir ögesi olmaktan başka bir özelliği yoktur. Felsefe ve bilimsel düşünmenin doğruluktan sapmasına sebep olabilecek tehlikeli bir araç olarak görülmektedir. Son yıllarda ise metaforun insan zihni için son derece önemli ve asli unsurlardan biri olduğuna dair görüşler tartışılmaktadır. Özellikle George Lakoff ve Mark Johnson’un ileri sürdüğü Çağdaş Metafor Teorisi, geleneksel felsefenin metafor kavrayışına meydan okumaktadır. Yeni yaklaşıma göre metafor, insan beyninin şekillendiği ilk evrelerde tecrübe aracılığıyla sinir sis-teminde oluşan fiziki yapılanmalara dair bulgulardan hareket ederek düşünme, akıl yürütme, kavrama, anlama süreçlerinin temelinde bulunan bilinçdışı bir zihinsel işlem türü olarak karşımıza çıkar. Bu minvalde kimi metaforlar düşünme süreçlerimizi, kavrayışımızı, kültürel ve toplumsal bilincimizi vb. kısaca yaşantı-mızı kuşatan bütün bilişsel süreçlerin üzerinde etkisi olan kavramsal içerikler taşımakta ve üretmektedirler. Dolayısı ile metafor felsefe ve bilimin temelini oluş-turan bütün düşünme süreçlerinde asli bir unsurdur. Böylece çağdaş bilimsel bulguların felsefe tarihinde en çok kabul gören tanım olan ‘düşünen hayvan’ tanımında meydana getirdiği derin yaklaşım farklılığına ve felsefedeki bilimsel devrimin fecrinde görünen bir dönüşüme işaret etmektedir. Son derece yeni olan bu süreci yarının felsefesini öngörebilmek amacıyla ele almak son derece önemlidir.
Anahtar Kelimeler
Felsefe Tarihi, Metafor, Bilişim bilim, Dil, Düşünme