Özet
KAMUSAL ALANDA DİYALOĞU SAĞLAYAN BİR SANAT ÇALIŞMASI : “I HAVE BEEN İN BEELİTZ/BEELİTZ’DE BULUNDUM”
21. yüzyılda, yeni tip kamusal sanat, katılımcı sanat, ilişkisel estetiğe uygun sanat çalışmaları, diyalog sanatı, diyalog temelli sanat olarak adlandırılan sanat kuramları bulunmaktadır. Bu kuramlar, sanatçı ve izleyici, izleyici ve izleyici diyaloğuna dayalı, hatta izleyicinin katılımcıya dönüştüğü, sanat nesnesinin bir araç olarak kullanılabildiği, asıl amacı ilişkiler oluşturmak olan sanatı tanımlamaktadırlar. Bu sanat türünün oluşumu her ne kadar sanatın içinden olsa da, kamunun katılımıyla oluştuğu için, kamusal meseleler ve kamusal alan kavramıyla da ilgilidir. Kamusal alanın Habermas’ın tanımıyla, insanların kendilerini özgürce ifade ettikleri ve herkesin katılabildiği alanlar olması özelliklerini, sanat çalışmaları yoluyla da oluşturmak mümkün müdür sorusu, bu sanat türünün sorguladığı bir durumdur. Bu durum bir sanat çalışmasına dönüştürülebilir mi sorusu da, bu çalışmanın ortaya çıkışına zemin hazırlamıştır. Bu sorular ekseninde oluşturulan çalışma, 35 gün süreyle içinde bulunulan, Almanya’nın merkezinde, küçük bir kasaba olan Beelitz’de yaşayan insanlarla gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, sanatçı ve izleyici ayrımını kaldırmak amacıyla, ressam tarafından Beelitz’de yaşayan insanların portreleri çizilmiş ve onlardan ressamın portresini çizmeleri istenmiştir. Çalışma konusu olarak, farklı diller ve kültürler söz konusu olduğu için, yüz ve mimikleri barındıran, insanın en dolaysız alanı olan portre konusu seçilmiştir. Portreler çizilmeden önce, onlarla Almanca konuşulmaya ve “portrenizi çizebilir miyim?” sorusu sorulmaya çalışılmıştır. Bu süreçte yaşananlar, bir ressam ve katılımcılar arasında iletişim oluşmasını sağlamıştır. Bu makalede, çalışmanın oluşumuna katkıda bulunan kuramsal çalışmalarla birlikte, “I have been in Beelitz/Beelitz’de Bulundum” adlı sanat çalışmasının süreci ve sonuçları irdelenmiştir.
Anahtar Kelimeler
Kamusal alan, yeni tip kamusal sanat, sanatçı, izleyici, katılımcı.