Özet
PAUL ELUARD’IN ŞİİRLERİNDE EVRENSELLİK VE BARIŞ
İnsanoğlu varoluşundan beri yeryüzünü, kendisini ve içinde bulunduğu doğayı sorgulamış, ona dönem dönem değişen anlamlar yüklemiştir. Arayış çabalarını halen sürdüren insanlık kendisini ifade etmenin yolunu daha çok edebiyat üzerine yoğunlaşarak bulmuştur. İnsanın gösterdiği çaba hayata anlam kazandırmak için var olmuştur. Dünyadaki gelişme ve değişmeler edebiyat dünyasına da yansımıştır. İnsanın sahip olduğu evrensel duygular koşullara göre ifade değiştirmiş fakat varlığını değiştirmemiştir. Bu değişmelerin yanında yazarlar kendilerini ifade ederken dünyadaki gelişmeleri, ortak duyguları, insanların acılarını, aşklarını ifade etme yoluna gitmişlerdir. Yazın hayatı ve sanat kendisini insanlarla yeni bir şekle sokmuş ve gerçekliğin görüntüleri çeşitlenmiştir. Edebiyatta romanın, şiirin, öykünün kapsadığı alanlar kendisini resim, tiyatro ve sinemada da yansıtmıştır. I. ve II. Dünya savaşları arasında Avrupa’da Gerçeküstücülük edebi akımı gelişti. Gerçeküstücülük, bilinç ile bilinç dışını birleştiren bir yoldu ve bu bütünleşme içinde düşsel dünya ile gerçek yaşam “mutlak gerçek” ya da “gerçeküstü” anlamında iç içe geçiyordu. Gerçeküstücülüğün kuramcısı Andre Breton için bilinçdışı, düş gücünün temel kaynağı, deha ise bu bilinçdışı dünyasına girebilme yeteneği idi. Gerçeküstücülük, aklın hiçbir denetlemesi olmadan, hiçbir töre, ahlak ve estetik baskısı altında kalmadan, insandaki iç sesin, kendi varlığının yorumu olan sanat eserlerinin çıkmasına meydan veren bir sanat anlayışıydı. Birçok sanat insanı arayışını bu edebi akımın içinde bulmakta, kendini ifade etmekteydi. Onlardan biri de Paul Eluard’dı. Bu çalışmada XX. yüzyılın ünlü şairlerinden biri olan Paul Eluard’ın yazınında evrensellik konusu ele alınacak, şairin evrensel konulara yaklaşımı eserleri üzerinden irdelenecektir.
Anahtar Kelimeler
Paul Eluard, Gerçeküstücülük, edebi akımlar